Kurt Seyit ve Şura yeni bölüm izle, Kurt Seyit ve Şura 2. bölüm fragmanı,
Kurt Seyit ve Şura, yeni bölüm izle, Kurt Seyit ve Şura 2. bölüm, fragmanı
Kurt Seyit ve Şura ilk
bölümüyle izleyiciyle buluştu. Aylardır merakla beklenen Kurt Seyit ve
Şura dizisi büyük ilgi gördü. Kurt Seyit ve Şura dizisinin 2. bölüm
fragmanı yayınlandı.
Kurt Seyt Shura Dizisi Fan Sayfası : Forum Sitesi
Kurt Seyit ve Şura ilk bölümüyle izleyiciyle buluştu.
Aylardır merakla beklenen Kurt Seyit ve Şura dizisi büyük ilgi gördü.
Kurt Seyit ve Şura dizisinin 2. bölüm fragmanı yayınlandı.
Kurt Seyit ve Şura ilk bölümüyle
izleyiciyle buluştu. Aylardır merakla beklenen Kurt Seyit ve Şura dizisi
büyük ilgi gördü. Kurt Seyit ve Şura dizisinin 2. bölüm fragmanı
yayınlandı.
Kurt Seyit ve Şura ilk bölümüyle izleyicinin karşısına çıktı. Kıvanç
Tatlıtuğ'un yeni dizisi Kurt Seyit ve Şura izliyiciyi ekran başına
kilitledi. Büyük beğeni toplayan Kurt Seyit ve Şura'nın 2. bölüm
fragmanı yayınlandı.
KURT SEYİT VE ŞURA 1. BÖLÜM ÖZETİ
Kurt Seyit ve Şura Kurt Seyit, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Kırımlı
Türk bir ailenin en büyük oğludur. Babasına derin bir hayranlık ve saygı
besleyerek büyüyen Kurt Seyit, tıpkı babası gibi Çar’ın en değerli
subaylarından biri olmuştur. Zamanı geldiğinde de kendisine nasihat
edildiği gibi Türk bir ailenin kızıyla evlenecektir.
Asil bir Rus ailenin en küçük kızı olan güzeller güzeli Şura’nın
mutlu hayatı ise babasının ölümcül bir hastalığa yakalanmasıyla
sarsılır. Ablası Valentina ile birlikte babasının tedavisi için
Petrograd’a (St. Petersburg) geldiklerinde, Kurt Seyit’in eski silah
arkadaşı Petro ve ailesi kapılarını onlara açar.
Savaş alanında yaptığı bir hatadan ötürü üniformasıyla şerefi
arasında bir tercih yaparak yeni bir hayata adım atan Petro, Kurt Seyit
ile Şura arasında köprü olur. Ancak Petro’nun gizliden gizliye Kurt
Seyit’e beslediği düşmanlık, iki sevgili arasında aşılmaz bir engel
haline gelecektir.
Katıldıkları bir davette Kurt Seyit ile Şura’nın gözleri ilk kez
birbirine değdiğinde, kaderleri de baştan yazılır. Yaşayacakları büyük
aşk, zaman içerisinde onların vatanı, ailesi, hayattaki tek yaşama
sebebi olacaktır.
Kurt Seyt Shura Dizisi Fan Sayfası :
Forum Sitesi
KAPIYI JACK DELEON AÇTI
Nermin Bezmen, dedesini hiç görmemiş, tanıyamamıştı. Çünkü dedesi o
doğmadan önce vefat etmişti. Dede hayatını kaybetmişti ama aile içinde
öyküleri, hatıraları sürekli anlatılmaya devam ediyordu. Çok renkli bir
kişiliği vardı. Ancak dedenin dilden dile aktarılan en önemli hatırası
Shura adlı meçhul bir genç kadınla yaşadığı büyük aşktı.
Shura hakkında ailenin bilgisi, aristokrat bir Rus ailesine mensup
olduğu ve Bolşevik İhtilali’nden sonra bir süre İstanbul’da yaşadığıyla
sınırlıydı. Şura, daha sonra Paris’e gitmek için İstanbul’a veda
edecekti.
Nermin Bezmen, Shura’nın ve dedesinin hikayesini yazabilmek için uzun
yıllar süren bir araştırmanın içine girmişti. Ne dedeyi çok iyi
tanıyanlar ne de olayı çok iyi bildiğini iddia edenlerin verdikleri
bilgiler yeterliydi. Nermin Bezmen, romanını yazmak için gereken bilgiye
bir türlü ulaşamıyordu. Yıllarca süren araştırmalarında bir arpa boyu
bile yol alamamıştı. Ta ki kader karşısına ünlü yazar ve araştırmacı
Jack Deleon’u çıkartana kadar. Jack Deleon, Beyaz Ruslar’la ilgili bir
kitap hazırlamıştı. Nermin Bezmen bu kitabı Shura’yla ilgili bir bilgiye
ulaşabilirim düşüncesiyle hemen alıp okumuştu.
Bezmen aradığı bilgiyi Jack Deleon’un kitabında bulamamıştı. Ancak
içindeki bir his yazarla mutlaka tanışması gerektiğini fısıldıyordu.
Nitekim bir cumartesi günü iki ünlü isim, eşleriyle birlikte bir araya
geldi. Bezmen, Jack Deleon’a Shura’dan, dedesinden, yaptığı
araştırma-lardan bahsetti. Deleon’un elinde konuyla ilgili bir bilgi
yoktu ama Nermin Bezmen’i, Beyaz Ruslar’ın Türkiye’deki son
temsilcilerinden Barones Valentine Clodt von Jurgenzburg’la tanıştırmaya
söz verdi. Deleon’un bunun için tek şartı vardı: Ketum olmak. Deleon,
Bezmen’den, Barones’e Shura’dan bahsetmemesini istemişti. Beyaz Ruslar
aradan on yıllar geçmesine rağmen bildiklerini, tanıdıklarını anlatmak
istemeyen kişilerdi. Ancak güvendikten sonra sırlarını açıyorlardı.
MÜTEVAZI BİR HAYAT SÜRMÜŞTÜ
Jack Deleon ve Nermin Bezmen eşleriyle birlikte 1991 Eylül’ünde bir
cumartesi günü, İstanbul-Aynalıçeşme’de Barones’e misafir olmuşlar,
tanışmışlardı. Bu tanışıklık Nermin Bezmen’in zihninde derin izler
bırakmıştı. Bezmen o izleri Zihnimin Kanatları başlıklı seri yazılarının
birisinde şu sözlerle anlatıyordu: “Kapı açıldığında, adeta, perdesi
kalkmış bir tiyatro sahnesini izliyor hissine kapıldım. Kapının hemen
dibinden başlayan uzun masa, girişteki odayı tamamen kaplamıştı. Sağ
tarafta yanan kömür sobası ile arasında bir bedenlik geçiş yeri dışında,
masanın tüm çevresi dip dibe iskemle ile dolmuş, bize ayrılan dördü
dışında hepsine diğer misafirler yerleşmişti. Jak’ın onlarla eski hukuku
olduğu, karşılamalarından belliydi. Misafirden daha ziyade, kalabalık
bir aile görüntüsündeydiler.”
Kurt Seyt Shura Dizisi Fan Sayfası :
Forum Sitesi
DOSTLARIYLA YAŞADI
Barones doksanlı yaşlarındaydı. Evinde farklı milletlerden dostları,
sevdikleri ve hizmetlisiyle yaşıyordu. Bir zenginliği yoktu ama tığı
teber bir yoksul da değildi. Kimi gönüllü, kimi ücretli kendisine hizmet
edenler vardı. Barones çevresindekilerden müthiş saygı görüyordu.
Nermin Bezmen, Barones’i, “Barones, masanın tam karşı köşesindeki özel
koltuğunda oturmaktaydı. Bigudisinden yeni kurtulmuş, dalgalı, kısa,
bembeyaz saçları, beyaz pudra ile saydamlaştırılmış teni, pembe allık
dokunuşu ile renklenen yanakları, doksana merdiven dayamış yaşına inat
pembe ruju, aynı renk ojeleri ile, zaman yolculuğunu aşıp da gelmiş bir
yolcu gibiydi” sözleriyle anlatmıştı.
ALUŞTA’DAN KAÇMIŞ
Bezmen, tanıştıkları gün Barones’e anneannesinin hatıralarını yazmaya
başladığını anlatmıştı. Anneannesinin hatıralarında Shura adında bir
kadına rastladığını, bu kadını aradığını söylemişti. Shura, İhtilâlde,
Rusya’dan, Aluşta kıyılarından ayrılıp kaçmış. Önce Sinop’a bir sene
sonra İstanbul’a gelip Pera’ya yerleşmiş. Kalyoncu Kolluk Sokak’ta bir
çamaşırhanede, sonra Zezemski Eczanesi’nde çalışmış. 1924′te de Paris’e
gitmek üzere, İstanbul’dan vapurla ayrılmıştı. Barones, Bezmen’i
pürdikkat dinliyordu. Sonra Nermin Bezmen’in sözünü kesme ihtiyacını
hissetmiş ve onu şoke eden söz dudaklarından dökülmüştü: “Benim kız
kardeş bu.” Barones bu sözlerin ardından Shura’nın çok genç yaşta vefat
ettiği bilgisini de vermişti.
SEN BENİM YEĞENİMSİN
Nermin Bezmen, Barones’i sevmiş, Barones de Bezmen’i benimsemişti.
İkilinin arasındaki ilişki artık tanışıklığın ötesine taşınmıştı. Her
salı günü Barones’in evinde buluşuluyor, dost meclisi saatler boyunca
devam ediyordu. Nermin Bezmen’le Barones’in arasındaki konuşmalar hep
Shura etrafında dönüp duruyordu.
Bu dost meclislerinden birinde Nermin Bezmen, sırrını ifşa etmeye,
Barones’e Shura’yı niye araştırdığını açıklamaya karar vermişti. Bezmen o
gün, Barones’e dedesinin fotoğrafını götürmüş, “Sevgili Tinoçka, bu
benim dedem… O da devrimden sonra İstanbul’a kaçmış. Kendisini tanımış
mıydınız acaba” diye sormuştu.
Barones resmi eline alıp baktıktan sonra sessizleşmiş, hiçbir şey
söylemeden yatak odasına geçmişti. Bezmen için zaman geçmek bilmiyordu.
Ancak 15 dakika sonra odasından çıktığında ağladığı çok belliydi.
Makyajını tazelemiş, nemli gözlerle Nermin Bezmen’e sarılmıştı:
“Sen benim yeğenimsin.” Sonra da Bezmen’in elinden tutup bir odaya
çekmişti. Bezmen sonunda aradığını bulmuş, yapbozun eksik parçası yerini
bulmuştu. Odada albümler, evraklar, fotoğraflar, eski nota defterleri
Bezmen’in çevresini sarmıştı. Nermin Bezmen o gün Kurt Seyt ve Shura
romanının kahramanlarının bütün bilgilerine ulaşmıştı. Romanı artık ete
kemiğe bürünmüştü. Barones ve Nermin Bezmen o günden sonra bir daha ne
Kurt Seyt’ten ne Shura’dan bahsetti. İkilinin dostlukları Barones vefat
edene kadar kesintisiz devam etmişti.